28 Temmuz 2025 Pazartesi

KIRMIZI MÜREKKEP


Hans Müller, Doğu Almanya’nın gri gökyüzü altında, Dresden’in dar sokaklarında yaşayan bir makine mühendisiydi. 1970’lerin sonlarıydı ve Soğuk Savaş’ın gölgesi her yerde hissediliyordu. Hans, çalıştığı fabrikada bir akşamüstü çağrılmıştı. Yetkililer, ona Sibirya’daki bir sanayi tesisine gönderileceğini bildirdi. “Ülkenin kalkınması için,” dediler, “orada senin yetkinliklerine ihtiyaç var.” Hans’ın itiraz hakkı yoktu; bu bir emirden farksızdı. O gece, küçük dairesinde valizini hazırlarken, dostlarıyla vedalaşmak için bir araya geldi.

22 Temmuz 2025 Salı

Kaçıngan Bağlanma: Dijital Hayalet


Eren ve Ayşe, 2007’de bir düğünde tanışmıştı. Kalabalığın arasında, gelinin kuzeni Ayşe’nin çekingen gülümsemesi Eren’in dikkatini çekmişti. O gece başlayan uzaktan iletişim, SMS’lerden Instagram’ın Direct Messenger platformuna evrilmişti. Eren’in mesajları, esprili, şiirsel ve duygusaldı: “Yeni bir hikaye yazdım. Aşk hikayesi sever misin. Ama bildiğin aşk değil bu, kuyu sahnesine kadar dayan,” veya “Şiir yazdım, devamı da var. Okumak istersen...” ya da “Paylaşıldıkça çoğalan şeyler var. Kendi başına kaldığında da çoğalan şeyler vardır. Biri kalbe ferahlık verir, diğeri ağırlık.”

20 Temmuz 2025 Pazar

Six Degrees Of Separation Theory


Mert gözlerini açtığında, yatak odasının tavanında sabah güneşinin soluk yansımaları dans ediyordu. Alnındaki ter, yastığa hafif bir nem bırakmıştı. Kalktı, başucundaki artırılmış gerçeklik (AR) gözlüklerini taktı ve banyoya yürüdü. Aynanın karşısına geçtiğinde, her sabah olduğu gibi, kendi yansımasının yanında neon mavi bir yazı belirdi: Kendin.

16 Temmuz 2025 Çarşamba

Yollarda Bir Hayat: İsmail’in Öyküsü


Merhaba, ben İsmail. Doğu Karadeniz’in yemyeşil vadilerinde, sabahın serinliğinde kahve kokusuyla uyanan bir adamım. Ama hayatım hep böyle geçmedi.

Gençliğimde, 20’li yaşlarımın başında kısa bir süre gezgin olmuştum. Sırt çantamla Trakya’nın dağlarını, Trakya’nın köylerini dolaşmış, yolların bana neler öğretebileceğini hissetmiştim. Fakat sonra, hayatın gerçekleri ağır bastı. 29 yaşımda Ziraat Mühendisi olarak çalışmaya başladım.

25 yıl boyunca Tekirdağ'ın İlçe Tarım Müdürlüklerinde çiftçilerin destekleme dosyalarını sisteme işledim, Ayçiçeği tarlalarında saatler harcadım. Köy köy dolaştım, çiftçilere tohumdan hasada rehberlik ettim. Masa başında yığılı evraklar, köy kahvelerinde yapılan uzun tarımsal sohbetler derken yıllar su gibi aktı. Dışarıdan bakıldığında her şey yolundaydı: saygın bir meslek, düzenli bir maaş, toplumun onayladığı bir düzen.

Ama içimde hep bir fısıltı vardı: “Bu mu hayat? Gerçekten bu mu istediğin?”

10 Temmuz 2025 Perşembe

EVRENİN YÜZDE DOKSAN BEŞİ


Önsöz

Evrenin %95’ini göremiyoruz. Karanlık madde ve karanlık enerji, galaksilerin dansını yönlendiren, yıldızların doğuşunu şekillendiren, ancak insan gözüne görünmez olan güçler. Peki, bu görünmez âlemde başka bilinçler, başka hikâyeler var mı? “EVRENİN YÜZDE DOKSAN BEŞİ”, öyküsü işte bu sorudan doğdu. Bilimsel merakla mistik hayret arasında bir köprü kurarak, insanlığın evrendeki yerini ve sorumluluğunu sorguluyor. Ayşe’nin laboratuvardaki keşifleri ile Ebyad’ın kütleçekim dalgalarındaki yankıları, bize şunu hatırlatıyor: Bilmediğimiz bir dünyaya zarar verebiliriz, ama aynı zamanda onunla barış yapabiliriz. Bu uzun öykü, evrenin sırlarını çözme hırsımızın, iş birliği ve anlayışla dengelendiğinde ne kadar büyük bir umuda dönüşebileceğini anlatıyor.

BÖLÜM 1. SAF VE TEHLİKELİ SORULAR:

Na-Raht şehri, Evrenin direklerinden sarkan görünmez bir örümcek ağı gibi birbirine bağlı galaksinin merkezinden, Güneş'in ve Dünya'nın iç kütleçekim dokusuna serilmişti.

Yapılar, baryonik olmayan bağlarla örülmüştü; yollar ise düşük enerjili graviton akımlarıyla akar, içinden varlıklar sessizce süzülürdü.

Hafifçe kütleçekim dalgalarının üstünde kayarak eve dönen Ebyad, ayaklarını evin rezonans eşiğine bastığında titreyen bir frekansla “geldim” dedi.

8 Temmuz 2025 Salı

DERS: NASIL ROMAN YAZIYORUM - Serseri Gezegen

 

Merhaba herkese! Umarım enerjiniz yerindedir, çünkü bugün bembeyaz bir sayfadan, yani sıfırdan, hayallerimizdeki o büyüleyici hikayeyi nasıl inşa edeceğimizi konuşacağız. Ben buradayım, siz de oradasınız ve biliyorum ki her birinizin içinde anlatmaya değer bir dünya var. Hadi gelin, bu dünyayı nasıl görünür kılacağımıza, nasıl kelimelere dökeceğimize birlikte bakalım.

Elimizdeki senaryo taslağı: "Güneş sisteminden geçip gitmekte olan bir serseri öte gezegen keşfediliyor. Araştırma ekibi gönderiliyor. Ekip, gezegenin yüzeyinden 2 km aşağıda şehir buluyor. Araştırma ekibi gezegenin kendi sisteminden 3 cisim belirsizliği sebebiyle fırlatıldığını anlıyor. Bu gezegende yaşayanların yeraltındaki çekirdek sıcaklığına sığınıp hayatta kaldıklarını öğreniyor."
Yapay Zeka Diyaloglarını Dinle

Kız İsteme 4.0 - Sitcom


Önsöz

(İstanbul’un şirin bir mahallesinde, damat adayı Ali’nin kalbi heyecanla çarpıyordu. Bu, sıradan bir kız isteme töreni değildi; bu, çağın gerektirdiği bir “Kız İsteme 4.0” seremonisiydi. Artık her evde insansı robotlar vardı ve bir eve damat adayı olarak girmek için sadece çiçek, çikolata ve iyi niyet yetmiyordu. Yanınızda son model bir robotunuz yoksa, kapıdan içeri bile alınmazdınız. “Evinde robot olmayana kız vermezler” lafı, adeta atasözü olmuştu bile. Ali, yanında pırıl pırıl parlayan insansı robotu R-7 ile kızlarını istemek için Hüseyin Bey ve Ayşe Hanım’ın kapısını çaldı. R-7, son model bir ev asistanıydı: kahvaltı hazırlar, evi süpürür, hatta esprili sohbetiyle misafirleri eğlendirirdi. 

Yapay Zeka Diyaloglarını Dinle

7 Temmuz 2025 Pazartesi

NAZAR - Evrenin Sonunda Gözlemci Etkisi


Bir zamanlar, entropinin geri döndürülemez biçimde doygunlaştığı, soğumuş ve donmuş bir evren vardı.
Kozmik Mikrodalga Arkaplan Işıması, bir femtoKelvin’e, yani yaklaşık 101510^{-15} Kelvin'e kadar düşmüştü.

Bu, enerjinin artık klasik anlamda termal etkileşim üretemediği bir eşikti.

Klasik fizik etkileri ortadan kalkmış, kuantum etkilerinin egemen olduğu bir ortam hâkim olmuştu.
Yıldızların tamamı ölmüş, kara delikler son Hawking ışımasıyla buharlaşmıştı.
Evrenin genişlemesi, milyarlarca yıl boyunca karanlık enerjinin baskısıyla süregelmişti.
Artık uzay-zaman, geniş ama içeriksizdi.
Mekânın her noktası, neredeyse homojen bir kuantum vakumuna benziyordu.
Hiçbir foton, hiçbir baryon, hiçbir bilgi klasik yollarla taşınamaz hale gelmişti.
Çünkü yer kavramı artık... yerinden olmuştu.

Yapay Zeka Diyaloglarını Dinle

6 Temmuz 2025 Pazar

KOZMİK YUMURTA


Güneş Sistemi'nin soluk ışığının bile ulaşmakta zorlandığı bir yerde,

Ceres cüce gezegeninin yörüngesinde bir gölge belirdi.

Bir anlığına uzay-zaman kıvrıldı, sonra bir şey, hiçbir ses çıkarmadan belirdi.

Uzay gemisinden bir şey fırlatıldı. Hemen ardından uzay gemisi uzay zaman kıvrımında kayboldu.

Fırlatılan şey kendi etrafında dönen, pürüzlü, kayalık, sıradan bir asteroid gibi görünüyordu.

Ama sıradan değildi.

İçinde programlanmış bir irade taşıyordu.

İçinde yıldızlara ait bir hafıza vardı.

Yapay Zeka Diyaloglarını Dinle

4 Temmuz 2025 Cuma

OTOMATİK PİLOT - Bir Uçak Hikayesi



Brifing Odası – 08:45

Kaptan Ali Rıza, yılların tecrübesiyle alışık olduğu o koyu kahveyi yudumlarken, karşısında iki kişi duruyordu. Biri havayolu şirketinin temsilcisi, diğeri ise SentraFly-9X modelinin baş yazılım mühendisi.

Adam ciddi bir ifadeyle konuşmaya başladı:

“Kaptan Ali Rıza, öncelikle sizi kutlarız. Yeni nesil yapay zekâ destekli uçaklarımızdan biri olan SentraFly-9X’in ilk insanlı test uçuşuna seçildiniz.”

Ali Rıza başını salladı. “Yardımcı pilot kim?”

Yapay Zeka Diyaloglarını Dinle

Haftanın Popüler Yayınları