Önsöz
Bir tren, sadece bir yerden bir yere gitmez. Bazen, kalbin derinliklerine, hakikatin ışığına doğru bir yolculuk olur. Anadolu Treninde Hakikat Arayışı, böyle bir yolculuğun hikâyesidir. İki çocukluk arkadaşının, Ahmet ve Hasan’ın, İstanbul’dan Konya’ya uzanan bir tren yolculuğunda geçen manevi ve entelektüel bir münazarası, bu romanın omurgasını oluşturur. Ahmet, inancın sarsılmaz bir savunucusu; Hasan, şüphenin keskin bir sorgulayıcısı. Onların diyalogları, sadece bir tartışma değil, aynı zamanda insan ruhunun en temel sorularına bir yolculuktur: Hakikat nedir? İnanç, akılla nasıl uzlaşır? Bir kitap, nasıl olur da çağlar ötesinden kalplere hitap eder?